23 Mayıs 2014 Cuma
Eski Kulağı Kesikler
Bugün bir arkadaş anlattı çok hoşuma gitti (sakal kaşı). Bir deli fıkraaası anlattı. Neyse bu kadar Hasan Mezarcı yeter. Gerçi Hasan Mezarcı'ya da ayrı bir parantez açmak gerekir. Zira kendisi patolojik bir vakadır benim nezdimde. Çocukluk travmasına gel. Düşünün bir gün televizyonu açıyorsunuz ve kendisini ben mesihim diye tanıtan bir zaat-ı muhterem çıkıyor karşınıza. Hey gidi hey neler gördü bu gözler televizyon ekranlarında. Zaten dört bir yanı cennet vatanımızda halen akıl sağlığınız yerindeyse durup bir düşünmek gerekir. Eski kulağı kesiklerden kim kaldı ki zaten? Vincent van gogh da öldü. İyi kalpli amcaları birer birer uğurladık. Ve dünya kirlendi, filmler bozuldu o masum sevdalar yaşanmıyor artık.Ehh Bu kadar sakal kaşıdıktan sonra fıkramıza dönelim.
Türkiye'de üç büyük akıl hastanesi var, Bunlar Bakırköy Elazığ ve Manisa'da.
Elazığ akıl hastanesinin dış kapısını açık bırakmışlar ve 50 hasta kaçmış. Baş hekim doktorları toplamış , kaçan hastaları nasıl buluruz diye düşünmeye başlamışlar. Hacı hacıyı Mekke'de deli deliyi dakikada bulur hesabı diğer akıl hastanelerine haber vermişler. Ardından delilerin Manisa'ya geldiği haberi alınmış. Doktorlar bu delileri nasıl buluruz diye düşünürken akıllarına bir fikir gelmiş. Doktorlardan biri hasta bakıcıya bir ip vermiş (50 metre uzunluğundaki ipi vermiş) git sokaklarda ipin ucundan tutup ÇUF,ÇUF tren gidiyor haydi vagonlara! de , Kaçan hastalar ipe tutunur gelirler" demiş.
Hasta Bakıcı 2 saat sonra gelmiş başhekime tamam efendim hastaları dediğiniz gibi getirdim der.
Başhekim pencereden bakmış 250-300 kişi var bahçede; Yahu bizim 50 hasta vardı burda 300 kişi var , deyince!
Hasta bakıcı- Efendim ip kısa geldi daha çok gelecek vardı, onlar öbür treni bekliyor. demiş
Bu fıkradan da anlaşılacağı gibi eller deliye biz akıllıya hasretiz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bir konu etrafında gitmişsin özgün ve kendin yazmışsın bir yerden kopyala yapıştır yapmamışsın. teşekkür ederim
YanıtlaSil