Deli Dolu Bir Şehir
Manisa ile ilgili bilgi edinmek isteyenler için Google ya da Yandex'e Manisa yazdıklarında gerekli bilgilere ulaşacaklardır. Bizim konumuz biraz daha deli dolu.
Şehzadelere televizyon dizilerinden aşinayız ve birkaç tanesini biliyoruz. Manisa'nın şehzadelerine biraz değinelim.
Manisa'ya ilk olarak Türk Sancağı 1313 yılında dikilmiş. Saruhan Bey tarafından fethedilmiş ve Saruhanoğulları Beyliği'nin merkezi haline getirilmiş. Saruhanlı İlçesi'nin adı buradan gelmektedir. 1346 yılında ölen Saruhan Bey'in türbesi şehrin tam merkezindedir. Yerine önce oğlu İlyas “Bey”, onun ölümüyle de İshak Çelebi “Bey” olmuş ve beyliğin en ihtişamlı dönemlerini yaşatmıştır. İlyas Bey ve İshak Bey Manisa'nın ilk şehzadeleri olmuştur.
Manisa 1391 yılında Yıldırım Bayezid tarafından Osmanlı topraklarına katılmış, ancak Ankara Savaşı sonrası Timur bölgeyi yeniden eski sahiplerine iade etmiştir. 1412 yılında ise Çelebi Mehmed kesin olarak Manisa'yı Osmanlı egemenliği altına sokmuş ve Saruhan Sancağı adıyla idari bir birim haline getirmiştir. Manisa 1437-1595 yılları arasında Osmanlı şehzadelerinin saltanat tecrübesi kazandıkları önemli siyasi merkezlerinden biri haline gelmiştir.
Bu dönemde II. Murad, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim, III. Murad, III. Mehmet ve I. Mustafa gibi daha sonra Osmanlı tahtına da oturmuş padişahların da içerisinde olduğu 16 şehzade Manisa'da sancakbeyliği yapmışlar.
Şimdi tatavayı bırakıp asıl konumuza yavaş yavaş geçelim. Malum Manisa Şehzadeler Şehri
Manisa'nın şehzadelerine kısaca değindikten bizim gönlümüzün asıl şehzadelerini tanıtalım.
Bizim gönlümüzün şehzadelerinin sarayları, hanları, hamamları yok. Zaten bunlara gerek yok. Onlar bizim gerçek dostlarımız soğuktan ve yokluktan kafaları felsefe yapma noktasına ulaşmış hayatı tesbih yapıp sallayanlar. Gelin onlara yakından bakalım.
İşte ilk şehzademiz Şarapçı Orhan
Şarapçı Orhan Manisalıların görmeye en çok alıştığı şehzadelerimizden biridir. Gönlümüzün padişahıdır. Onu en güzel anlatan eseri Atillahan Erdağ yazmıştır.
Ben Şarapçı Orhan....
Sakallarımda Spil'e savurduğum hayallerim....
Manisa halkı tanır beni... Gençler ta.ak geçer...
Çocuklar güler...
Esnaf eşine dostuna kızar benim kıçımı tekmeler...
Kimi de korkar benden...
Sokakta uyurum...
Üstüm başım şarap kokar...
Kimse bilmez neler çektiğimi...
Neler yaşadığımı...
Oysa bende bilirim günahı sevabı haramı...
Budur benim sınavım, budur benim dertli başım...
Nasıl bu hali aldığımı...
Kimseler bilmez...
G.tünden uydurur bazıları...
Bu adam doktordu... felandı... çocuğu yandı... karısı kaçtı...
Şarapçı Orhan benim adım... .
Sen bu yazıyı okuyan zirzop!
Sakallarımda Spil'e savurduğum hayallerim....
Manisa halkı tanır beni... Gençler ta.ak geçer...
Çocuklar güler...
Esnaf eşine dostuna kızar benim kıçımı tekmeler...
Kimi de korkar benden...
Sokakta uyurum...
Üstüm başım şarap kokar...
Kimse bilmez neler çektiğimi...
Neler yaşadığımı...
Oysa bende bilirim günahı sevabı haramı...
Budur benim sınavım, budur benim dertli başım...
Nasıl bu hali aldığımı...
Kimseler bilmez...
G.tünden uydurur bazıları...
Bu adam doktordu... felandı... çocuğu yandı... karısı kaçtı...
Şarapçı Orhan benim adım... .
Sen bu yazıyı okuyan zirzop!
Bir gece sokakta uyusan yarın ölürsün.
Alışmıştır yumuşak yataklara g.tün...
Ölünmez işte uydusunu s.ktiğimin dünyasında ölünmez...
Ölünmez işte uydusunu s.ktiğimin dünyasında ölünmez...
Ablanı s...yim dünya... envayi çeşit küfür ederim... gülerler... dedim ya... ta.ak geçerler...
Oysa bilmezler içimde piç kalmış duygularımı... sokak kedisi halimi... köpek ruhumu bilmezler.... Bende camiden eve giden bir hacı amca olabilirdim... ama bilmezler... çok konuştuk...
Neyse ağzımı bozucam varmı bir lira paran ?
Atillahan Erdağ (masallar)